Gördüğüm lüzum üzerine bugün ki yazıma ’’Yola çıktıklarını yolda bırakanlar her daim bedbaht olurlar’’ diyerek başlayacağım. Ayrıca biz hancıyız siz yolcu bunu da bilmenizde fayda var!
2020 yılına girmeye hazırlandığımız bu günlerde Gazi Meclis’in durumu bir hayli canımızı sıkmakta.
Milletin meclisi olmaktan çıkan adeta özel şirket danışmanı gibi çalıştığı gözlerden kaçmayan sözde milletvekili gibi görünen özelleştirilen termik santral baca yalayıcıları vekilleri görünce insanın iştahı kaçmıyor değil.
Allah’tan sayın cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşımızın sesini duydu da milletin aleyhine olan bu yasayı veto ederek yüreğimize bir nebze su serpmiş oldu.
Gelelim usta gazeteci Fatih Altaylı’nın Habertürk’te yayınlanan Tek’e Tek programına konuk olan bilderbergci Ali’ye anlaşılan Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularından aldığın diksiyon dersleri pek bir işe yaramamış zira sana bunu aylar önce yazarak söylemiştim.
Hitabet, liderlik doğuştan gelir öyle kursla diksiyonla olacak iş değil diye tekrar hatırlatmakta fayda var zira hazır olmadığın halde seni o programa çıkmaya zorlayan CHP’nin gündeme düşen sansasyon yaratan koltuk kapma savaşlarını ve Muharrem İnce’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçlamalarını gündemden düşürmek için katıldığında gözlerden kaçmadı.
Bağlı olduğun teşkilatlara görevini layıkıyla yaptığını görüyoruz. Zira bu millet senin sandığın kadar saf değil. Aynı Deve kuşu gibisin kafa kumda kıç açıkta. Her daim söylerim kuklaya değil kuklacıya bakmak lazım
Şimdi 23 Temmuz 2019 günü yazdığım FİRST LADY başlıklı yazımda geçen şu paragrafa dikkat edin ‘’Söz uçar yazı kalır ben bugünden yazayım’’ demişim, vaktinden önce cumhurbaşkanlığı seçimi yaptırma hayali kuranların çatı adayı vaktiyle Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adını öne süren Abdullah Gül’dür. Bu nedenle kimse ondan aktif siyaset ve topa girmesini beklemesin.
Bu adaylık da parlamenter sisteme geçiş senaryosunun ilk adımı olacaktır. imamoğlu taraftarları üzülmesin o da zamanı gelince senaryodaki yerini alacaktır.
Senaryo bu lakin bu topraklarda güzel bir söz vardır, ‘evdeki hesap çarşıya uymaz’ yıllardır First Lady olma hayali kuranlar buranın İngiltere sömürgesi olmadığını çok iyi bilsinler.
Çakma Başbakan Davutoğlu’na gelirsek Suriye ve dış politikanın mimarlarının bugün kurtarıcı olarak ortaya çıkması çok manidar.
Olan bitenler karşısında Türk Milletinin ipleri it oğlu it elinde olan Ciasetçilere muhtaç olacağını düşünmek çılgınlıktır.
Her ne kadar arka planda kalmaya gayret edip kendisini gizlese de bu son kullanma tarihi geçen siyasi kuklaların arkasında Exeter’li Abdullah Gül’ün olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın!
İngiliz sevicilere yazdığımız bu yazıyı anladıkları dilden bir atasözü ile bitirelim.
“The pen is mightier than the sword.” ( Kalem Kılıçtan Keskindir )
Kalın sağlıcakla...