Muhammed Tayyar Türkeş : Muradiye Su’da son durum!
Türkiye’de Muradiye Suyun hikayesini duymayan kalmadı.
İklim değişiklikleri, iklim düzensizlikleri, kuraklık her geçen gün içilebilir suyun ve su kaynaklarının önemini arttırıyor. Daha önceden yazdığım üzere dünya tarihinde yakın zamanda mavi mücevher, su savaşlarını da göreceğiz.
Milyonlarca etkileşimden anlaşılıyor ki vatandaşlarımız su, su kaynakları, uluslararası su kartelleri konusunda çok duyarlı. Vatandaşlarımızın bu konuda gösterdiği duyarlılığı maalesef yönetenlerimiz göstermiyor. Hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın kapanış konuşmasını yaptığı 1.Su Şurasında alınan kararlara rağmen.
Su kartelleriyle savaş ve hukuki mücadele sonrası alıp Bursa Büyükşehir Belediyesine devrettiğim Muradiye Su kaynağı hikayesi okuyanları sevindirmiş olsa da akıbetinin ne olduğunu anlattığım zaman üzüleceksiniz.
Nasıl üzülmeyesiniz ki?
Muradiye su kaynağını Bursa Büyükşehir Belediyesine devretmemin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesinin iş bilir bürokratları öncelikle sıfır makine diye Ankara Büyükşehir Belediyesi Seymenler Su Fabrikasının bir türlü çalıştırılıp devreye alınmayan makinelerini distribütörden sıfır diye satın aldılar. Aldılar almasına da bu makineler burada da uzun süre çalışmadı, çalıştırılamadı.
Zor bela üretime geçen fabrikada bu kez iş bilir bürokratlarca seçilen satış distribütörünün alt bayilerinin Türkiye genelinde Erikli, Nestle, Coca Cola bayisi olduklarından Muradiye Suyun pazara girmesi pek de mümkün olmadı. Pazara girmeyi bırakın üretilen tüm sular maalesef depolarda yosunlaşmaya terk edildi. Evliya Çelebi’nin Bursa sudan ibarettir dediği ilimizde Muradiye Su markası adeta mundar edildi.
Bu başarısızlıklarını Muradiye Suyu ortada alınmış bir karar yokken, gezdirmek suretiyle adrese teslim Coca Cola’ya satmaya çalışmak suretiyle örtmek istediler. Bunu haber alır almaz daha önce okuduğunuz “50 Kuruştan Muradiye Su Fabrikasına” yazıyı yazdım ve bir kamuoyu oluşturdum.
Satıştan vazgeçmek zorunda kalanlar bu seferde kaynakta sorun var diyerek, 40 litre akan suyu bırakıp 8 litre akan sudan üretim yapmaya başladılar. Yani üretimi, kapasiteyi dörtte bire düşürdüler. Peki 40 litrelik kaynağa ne oldu? Allahu Alem muhtemeldir ki o kaynak siz bu satırları okurken Coca Cola’nın depolarına akmaya devam ediyor.
O dönem ortaya çıkardığımız hususlar ve yazım sayesinde BUSKİ bir anda salma salarak 2018 bilançosunda yeraltı su kaynakları gelirlerinde olmayan 5 milyon dolarlık afaki bir gelir artışı elde etti.
Muradiye Suyun acıklı hikayesi burada bitmiyor. Zira Muradiye suyu yok olma aşamasına getirenler bu kez geçtiğimiz yıl ismini de tarihe gömdüler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından Bursa Su olarak lansmanı yapılan su Muradiye Su fabrikasında üretilmektedir. İlk kez bir gıda şirketi ismini değiştirdi ki bu da Alinur Aktaş’a nasip oldu. Bunu gören İmamoğlu hiç boş durur mu? O da Hamidiye Suyun ismini HMD olarak değiştirdi ve ikisinin birbirinden farkı kalmadı. Bu arada yüklü tazminat ödenerek eski distribütörün de sözleşmesi feshedildi.
Herkes yalan söyleyebilir ama rakamlar asla.
Türkiye’deki tüm halka açık şirketlerin 328 milyar dolarlık değeri bir Nestle etmediği canım ülkemde, Nestle’nin dünya üzerindeki 150’ye yakın su dolum tesisinin içindeki en büyüğü Bursa’daki Muradiye Su fabrikasına 2 km uzaklıkta dolum yapan Erikli (Nestle) tesisidir. Ve Nestle’nin o 150 fabrikasının müdürü de Bursa’daki Erikli fabrikasına müdür olmak için yarışır. Su akar Türk bakar cümlesi boşuna söylenmemiştir. Zira bu fabrikadan yılda elde ettikleri gelir yılda 3 ila 5 milyar dolar civarında olup bunu dünyada su işiyle ilgilenip de bilmeyen yoktur. Uludağ’a çöreklendikleri 30 yılda 100 milyar dolar civarında ciro yapıp parayı İsviçre’ye aktaranları anlarız anlamasına da (adamlar iş biliyor) suyun sahibi debi üzerinden kira alan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni bir türlü anlamayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ’nin kasasına bu kiralamadan ne girmektedir? Bu rakamların yanında koca bir HİÇ! Belediye yanında maliye hazinesinin de kayba uğradığı bu işlemlerde suyun altın,bakır,demir, petrol gibi bir emtia olduğu unutulmamalıdır.
Bu konuda yapılması gerek tek bir şey var. Gabar’daki petrol kadar önemli olan su kaynaklarının acilen çapsız, hesap bilmeyen, dünya gerçeklerini okuyamayan, kendini bir halt sanan yerel yöneticilerden, köyündeki kaynak için açıktan para alan muhtarlardan, sus payı adına köylerde kurulan nakliyeci kooperatiflerden, alınıp kiralama, üretim, satış, nakliyesine kadar bağlayıcı düzenlemelerin yapıldığı müstakil su ve petrol bakanlığa bağlanmasıdır. Bu bakanlıkta çalışacak kadrolarda vatanseverlerden oluşmalı ve özenle seçilmelidir.
Son söz bu ülkenin Muhsin Çelebi’leri bitmez.
Kalın sağlıcakla….
https://www.bursatv.com.tr/muradiye-suda-son-durum-makale,2492.html
Muhammed Tayyar Türkeş : Muradiye Su’da son durum!
Türkiye’de Muradiye Suyun hikayesini duymayan kalmadı.
İklim değişiklikleri, iklim düzensizlikleri, kuraklık her geçen gün içilebilir suyun ve su kaynaklarının önemini arttırıyor. Daha önceden yazdığım üzere dünya tarihinde yakın zamanda mavi mücevher, su savaşlarını da göreceğiz.
Milyonlarca etkileşimden anlaşılıyor ki vatandaşlarımız su, su kaynakları, uluslararası su kartelleri konusunda çok duyarlı. Vatandaşlarımızın bu konuda gösterdiği duyarlılığı maalesef yönetenlerimiz göstermiyor. Hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın kapanış konuşmasını yaptığı 1.Su Şurasında alınan kararlara rağmen.
Su kartelleriyle savaş ve hukuki mücadele sonrası alıp Bursa Büyükşehir Belediyesine devrettiğim Muradiye Su kaynağı hikayesi okuyanları sevindirmiş olsa da akıbetinin ne olduğunu anlattığım zaman üzüleceksiniz.
Nasıl üzülmeyesiniz ki?
Muradiye su kaynağını Bursa Büyükşehir Belediyesine devretmemin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesinin iş bilir bürokratları öncelikle sıfır makine diye Ankara Büyükşehir Belediyesi Seymenler Su Fabrikasının bir türlü çalıştırılıp devreye alınmayan makinelerini distribütörden sıfır diye satın aldılar. Aldılar almasına da bu makineler burada da uzun süre çalışmadı, çalıştırılamadı.
Zor bela üretime geçen fabrikada bu kez iş bilir bürokratlarca seçilen satış distribütörünün alt bayilerinin Türkiye genelinde Erikli, Nestle, Coca Cola bayisi olduklarından Muradiye Suyun pazara girmesi pek de mümkün olmadı. Pazara girmeyi bırakın üretilen tüm sular maalesef depolarda yosunlaşmaya terk edildi. Evliya Çelebi’nin Bursa sudan ibarettir dediği ilimizde Muradiye Su markası adeta mundar edildi.
Bu başarısızlıklarını Muradiye Suyu ortada alınmış bir karar yokken, gezdirmek suretiyle adrese teslim Coca Cola’ya satmaya çalışmak suretiyle örtmek istediler. Bunu haber alır almaz daha önce okuduğunuz “50 Kuruştan Muradiye Su Fabrikasına” yazıyı yazdım ve bir kamuoyu oluşturdum.
Satıştan vazgeçmek zorunda kalanlar bu seferde kaynakta sorun var diyerek, 40 litre akan suyu bırakıp 8 litre akan sudan üretim yapmaya başladılar. Yani üretimi, kapasiteyi dörtte bire düşürdüler. Peki 40 litrelik kaynağa ne oldu? Allahu Alem muhtemeldir ki o kaynak siz bu satırları okurken Coca Cola’nın depolarına akmaya devam ediyor.
O dönem ortaya çıkardığımız hususlar ve yazım sayesinde BUSKİ bir anda salma salarak 2018 bilançosunda yeraltı su kaynakları gelirlerinde olmayan 5 milyon dolarlık afaki bir gelir artışı elde etti.
Muradiye Suyun acıklı hikayesi burada bitmiyor. Zira Muradiye suyu yok olma aşamasına getirenler bu kez geçtiğimiz yıl ismini de tarihe gömdüler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından Bursa Su olarak lansmanı yapılan su Muradiye Su fabrikasında üretilmektedir. İlk kez bir gıda şirketi ismini değiştirdi ki bu da Alinur Aktaş’a nasip oldu. Bunu gören İmamoğlu hiç boş durur mu? O da Hamidiye Suyun ismini HMD olarak değiştirdi ve ikisinin birbirinden farkı kalmadı. Bu arada yüklü tazminat ödenerek eski distribütörün de sözleşmesi feshedildi.
Herkes yalan söyleyebilir ama rakamlar asla.
Türkiye’deki tüm halka açık şirketlerin 328 milyar dolarlık değeri bir Nestle etmediği canım ülkemde, Nestle’nin dünya üzerindeki 150’ye yakın su dolum tesisinin içindeki en büyüğü Bursa’daki Muradiye Su fabrikasına 2 km uzaklıkta dolum yapan Erikli (Nestle) tesisidir. Ve Nestle’nin o 150 fabrikasının müdürü de Bursa’daki Erikli fabrikasına müdür olmak için yarışır. Su akar Türk bakar cümlesi boşuna söylenmemiştir. Zira bu fabrikadan yılda elde ettikleri gelir yılda 3 ila 5 milyar dolar civarında olup bunu dünyada su işiyle ilgilenip de bilmeyen yoktur. Uludağ’a çöreklendikleri 30 yılda 100 milyar dolar civarında ciro yapıp parayı İsviçre’ye aktaranları anlarız anlamasına da (adamlar iş biliyor) suyun sahibi debi üzerinden kira alan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni bir türlü anlamayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ’nin kasasına bu kiralamadan ne girmektedir? Bu rakamların yanında koca bir HİÇ! Belediye yanında maliye hazinesinin de kayba uğradığı bu işlemlerde suyun altın,bakır,demir, petrol gibi bir emtia olduğu unutulmamalıdır.
Bu konuda yapılması gerek tek bir şey var. Gabar’daki petrol kadar önemli olan su kaynaklarının acilen çapsız, hesap bilmeyen, dünya gerçeklerini okuyamayan, kendini bir halt sanan yerel yöneticilerden, köyündeki kaynak için açıktan para alan muhtarlardan, sus payı adına köylerde kurulan nakliyeci kooperatiflerden, alınıp kiralama, üretim, satış, nakliyesine kadar bağlayıcı düzenlemelerin yapıldığı müstakil su ve petrol bakanlığa bağlanmasıdır. Bu bakanlıkta çalışacak kadrolarda vatanseverlerden oluşmalı ve özenle seçilmelidir.
Son söz bu ülkenin Muhsin Çelebi’leri bitmez.
Kalın sağlıcakla….