Siyasetin çakma David’leri!

David Copperfield’in adını duymayanınız yoktur. Emmy ödüllü Amerikalı illüzyonist, Forbes dergisi tarafından tarihin ticari anlamda en başarılı sihirbazı olarak tanımlanıyor. Merak edenler açıp biyografisini okuyabilir. Zira bu yazımızın konusu David Copperfield’in illüzyonları ya da sihirleri değil. Allah vergisi her daim her memlekette böyle başarılı illüzyonistler çıkar lakin bir de hiçbir esamesi olmadığı halde ekonomiden siyasete kadar hayatın her alanında elinden tutulup belirli makamlara çıkarılan kişilerde vardır. Bu kişilerin en büyük özelliği de bir süre sonra kerameti kendinden menkul saymalarıdır.

Tahmin ettiğiniz üzere yazımızın konusu siyasetin çakma David’leri!

Bakmayın siz siyasetin çakma David’lerinin unvanlarına ve yazdıklarına. Unvan ve yazılanlarla bu işler olsaydı ülkemize nur yağardı. Kimler geldi kimler geçti hatırlayanınız var mı?

Siyasetin çakma David’lerinin görevde oldukları sürede yaptıkları ortadayken şimdilerde kerameti kendinden menkul sayıp seçim sonuçlarını değerlendirip stratejik çıkarım yapmaları anlaşılır gibi değil. Hem de Türk siyasi tarihinde birçok şeyi değiştiren ve vesayeti ortadan kaldıran Recep Tayyip Erdoğan gerçeğine rağmen.

Kim ne derse desin, ne çıkarım yaparsa yapsın AK Parti’ye oy veren kahir ekseriyet “RTE Markasına” oy vermektedir. Buna rağmen kapalı kapılar ardında hazırlıklar yapılıyorsa iyi düşünmek ve arkalarındaki gizli eli görmek gerekir.

Tüm olan bitene rağmen Sayın Cumhurbaşkanı tüm dava arkadaşlarına gayet hoşgörülü davranıyor ve faydalanmak istiyor. Lakin buna da bir son vermek gerektiği kanısındayım. Disiplin süreçleri bir an önce işletilmeli ve partinin en üst makamında görev yapanların tüzüğe aykırı davranışları derhal cezalandırılmalı. Zira Ak Partiyi diğer partilerden ayıran en büyük özelliklerden birisi de parti içi disiplindir. Yakında ihraç süreçleri işlerse hiç şaşırmayın.

Şimdilerde tartışmaya açılan başkanlık sistemini yaralayıcı analizlerin altında da bu kişileri ya da nam-ı müstearlarını görüyoruz. Muhalefetle birlikte hareket eden bu şer güçler bilmeli ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bir şahsın isteğinden ziyade devletin arzusudur. Artan jeopolitik riskler karşısında siyasetin tıkanması, karar almada gecikilmesi artık bu coğrafyada en büyük tehlikedir. Evet her sistem ilk uygulamada bir takım sorunları beraberinde getirebilir lakin zaman içinde bunlar halledilecektir.

17 senelik Ak Parti iktidarında bugüne kadar konuşmayanlara, karnından konuşanlara, bıyık altından gülenlere, bu memleketin geleceğini çalanlara tarihin sayfalarından bir anektodla cevap vermek gerekirse;

Tarihin ilk ve en büyük imparatorlarından Makedonyalı Büyük İskender, hiç bir kusuru konusunda kendisini uyarmayan vezirine, “Sana ihtiyacım yok” demiş. Vezir, “Neden hükümdarım?” diye sorunca, şu yanıtı vermiş:

“Çünkü ben de bir insanım, sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, kusurlarımı gördün de örtbas ettiysen, o zaman da hainsin demektir.”

Hangi lider olursa olsun yıllarca çevresinde görev başındayken liderlerine kusurlarını söylemeyenler ya cahildirler, ya korkaktırlar, ya da hem liderlerine hem de ülkelerine ihanet etmektedirler.

Olacaklara şaşıracaksınız!

Kalın sağlıcakla.