güreş tarihinde ilk kez iki stilde aynı anda şampiyonluk yaşandı. Kadın Milli Takımımız ise birinciliği kıl payı kaçırarak Avrupa ikincisi oldu.
Kendi dönemlerine ait 17 madalyalık rekoru egale ettiklerini ancak bronz sayısını azaltıp, gümüş ve altını artırdıklarınının altını çizen Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu tarihi zafer ve gelecek planlarını anlattı. Eroğlu, güreşin gücü simgelediğini ve olimpiyatlarda en güçlünün Türkiye olması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Türk güreşçisinin olduğu her yerde, Türk bayrağının dalgalandığı her yerde Ata sporumuz zirve için mücadele edecek. Çalışacağız, bedel ödeyeceğiz, uyumayacağız, savaşacağız. Yeni şampiyonlar yolda. Bugün Türk güreşi yeni şampiyonlar kazanıyor. Selçuk Can,
Alperen Berber, Nesrin Baş, Feyzullah Aktürk ve niceleri... Daha da gelecek. Alt yaş gruplarında şampiyon olan sporcularımızı büyüklerde de şampiyon yapmak en öncelikli hedeflerimizden. Durmayacağız, savaşacağız. Şu ana dek Paris 2024 Olimpik Oyunları için 6 kota aldık. Önümüzde Bakü ve İstanbul'da vereceğimiz sınavlar var. Orada da Allah'ın izniyle kotalar alacağız. Alabildiğimiz kadar kotayla gidecek, Paris'te İstiklal Marşımızı tüm dünyaya tekrar tekrar dinleteceğiz."
Geçmiş yıllarda, 'Ama Ruslar turnuvaya gelmiyor' şeklinde eleştiriler aldıklarını hatırlatan Eroğlu; "Art niyetli bu yaklaşımları da çöpe attık. Ruslar'ın, Bükreş'te yer almadığı sıklet yoktu. Ya bağımsız yarıştılar, ya başka ülke adına. San Marino adına yarışan sporcu bile Rus'tu. Onların hepsini geride bıraktık. Etrafımızda yaşanan Rusya-Ukrayna savaşından dolayı 2 yıldan beri biliyorsunuz Rusya'yı şampiyonalara almadılar. Şimdi serbest ve grekoromende Rusya'nın hegemonyası ABD'ye geçti. Biz dersimizi doğru çalışmazsak geride kalırız. Planımız ne biliyor musunuz? ABD'de yapılacak 2028
Olimpiyat Oyunları. Biz bugün burada 4-5 yılın planını yapmak zorundayız. Hatta 2032'nin planını yapmak zorundayız. Güreşi ancak böyle teminat altına alabiliriz. Bir örnek verirsem; güreş artık Olimpiyat Oyunları'nda gücü temsil ediyor. Şu anda Avrupa'yı örnek veriyorum, olimpiyata katılacak en fazla kotayı Güreş Federasyonu olarak biz kazandık. 6 kotamız var. En yakın takipçimiz Rusya'nın 4 kotası var. Biz Avrupa'da, dünyada, olimpiyatta, özellikle serbest erkekler ve kadınlar grekoromen 3 stilde dünya şampiyonu çıkartan, Avrupa şampiyonu çıkartan tek ülkeyiz. İran erkeklerde serbest ve grekoromen dünya şampiyonu çıkarttı ama kadınlarda çıkartamadı. Biz kadınlarda da dünya şampiyonu çıkarttık. ABD kadınlarda madalya aldı, serbestte daha çok
madalya aldı ama grekoromende 1 madalya bile alamadı. Biz 3 sıklette de ağırlığı olan, çok başarılı ve yetenekli güreşçileri olan tek ülkeyiz. En çok kota alan Avrupa'da 1'inci, dünyada 3'üncü ülkeyiz. Dolayısıyla biz özellikle Olimpiyat Oyunları'nda gücü temsil eden güreşte daha güçlü olmak zorundayız. Şunun altını çizmeye çalışıyorum. Biz Türk Güreşi olarak aslında geleceği planlıyoruz. Bu etrafımızda olan olayların da farkındayız. Biz 'Türk gibi güçlü' sözünü Ata sporu güreşte duyurduk ve güreşin geleceğini temin altına almak istiyorsak yeni gençleri kazanmamız lazım, yeni Taha'lar, Rıza'lar bize lazım. İşte Alperen yeni Rıza olacak. Biz Türk Güreşi'nin birinci yüzyıldaki şampiyonlarıydık. Mehmet Akif Pirim'ler, Mahmut Demir'ler, Nazmi Avluca'lar, Şeref Eroğlu'lar, adını sayamadığım bir çok şampiyon. Bayrak artık ikinci yüzyılda bu kuşağa geçti. Bu kuşak da inşallah bu başarısını sürekli hale getirecek ama Olimpiyat Oyunları'nda bizim gerçekten aynen kadın güreşinde Japonya'nın hegemonyası gibi, serbest güreşte ABD ve İran'ın olduğu gibi biz de başarımızı kalıcı hale getirmek zorundayız. Bizim başka çaremiz yok" şeklinde konuştu.
Kendi değerlerimizi keşfetmek adına Türk güreşinde devşirme antrenör ve sporcuya karşı olduklarını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti; "Hazıra dağ dayanmıyor. Hep dışarıdan getirdiğiniz teknik adamlarla, ücretini ve çok fahiş fiyatlarla ödediğiniz teknik adamlar, gün geliyor sözleşmesi bittiği zaman gidiyor veya biz çalışmıyoruz. Ama biz bunlara fırsat vereceğiz, biz bunları Türk Güreşi'ne teknik adam olarak, sporcu olarak kazandıracağız ki hem Türk sporunun, hem de Türk sporunun geleceği teminat altında olsun. Bunu da yapacak karakterde bir başkanım. Beni de biliyorsunuz, ben savaşmayı seviyorum. Ben ilklere imza atmayı seviyorum. Hayat karar ve eylemdir. Ben bir karar alırım, eyleme geçerim. Eğer yaptıklarımız yanlış olsaydı, bu sonuçlar böyle olmazdı. Biz insanımıza, geçmişte milli takımlarda, minderde, bize hizmet etmiş, bayrak dalgalandırmış, şampiyon olmuş, madalya almış eski sporcuları minderde değerlendirmek zorundayız. Devşirme sporcu ve antrenöre karşıyız. Bu benim asli görevim."
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, çıtayı yükseğe çıkardıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Bir-iki sporcuyla finalde olduğumuzda ortalığı ayağa kaldırdığımız dönemlerden, bugün grekoromende, serbestte takım halinde şampiyonluk alıyoruz. Bütün yükün, bütün ağırlığın ağırsıklette Rıza'ya, Taha'ya, Yasemin'e verildiği bir milli takımdan, biz artık takım halinde her sene rüştünü ispat eden bir Türk Güreşi'ni milli takıma kavuşturduk. Ben aday olurken de her zaman söyledim. Benim kontrolümdeki Türk Güreşi'nde devletimizin, milletimizin ve devlet büyüklerimizin şampiyonaları izlerken, gururla izleyecekleri bir milli takım oluşturacağım demiştim. Bunu başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Olimpiyatlar araç, amaç değil. Olimpiyatlara 5 ay kaldı. Şampiyonlar orada madalyalar için güreşecekler. Kadınlarda, serbestte, grekoromende tecrübelilerle gençleri harmanladık. Ekip olarak hem gençleştiriyoruz. Hem yeniliyoruz, hem de çıtayı yukarı çıkıyoruz. Bütün sporcularımla gurur duyuyorum. Başarı vazgeçmeyenlerin ödülüdür."
Feyzullah Aktürk'e de altın madalyası için kutlayan ve teşekkür eden Şeref Eroğlu, "Şampiyona diyorum ki; 'Olabildiğince Avrupa, dünya, olimpiyat şampiyonu ol. Madalyaları al." Çünkü hayali olduğunu bildiğim yağlı güreşe eninde sonunda gidecek. Ama biz onu geciktirmeye çalışıyoruz. Olimpiyatta da şampiyon olursan seni yağlı güreşe göndereceğim dedim. Şimdi o onun gününü sayıyor. Bu arada 3 Avrupa şampiyonluğunu cebe koydu. Ben kendisine teşekkür ederim. 92 kiloda 3 yıl üst üste aynı performansı sergilemek Taha ve Rıza'dan sonra Türk güreşinde yok gibi. Geçen yıl eğer inansaydı dünya şampiyonu olarak karşımızdaydı. Feyzullah bu işi yüreğiyle ve cesaretiyle yapıyor. Final hariç bütün maçları 10-0 bitti. Bizi çok mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.