Muhammed Tayyar Türkeş'in kaleminden, ''BORSA KİM KİME KORSA''
Gübretaş özelinde borsa ve ekonomi temelli yazılarımız o kadar rağbet görmüş ki her geçen gün birbirinden değerli mesaj ve ihbarlar alıyorum. Borsa İstanbul rekorlar kırarken yabancı oranının her geçen gün azaldığı piyasadaki başıboşluk, mevzuattaki eksiklik ve cezaların yetersizliği, denetimsizlik, sosyal medyadaki organizasyonlar büyük mağduriyetler oluşturuyor. Hem de tüm yetkili kurumların gözü önünde. Endişem bu durumdan yeni gelen küçük yatırımcıların büyük bir mağduriyet yaşama ihtimali.
Neden diyeceksiniz?
Yazdığımız yazılar sonrası piyasayı neredeyse tek başına domine eden ve attığı tweetlerle en baba hisseleri bile tavana sürükleyebilen büyük oyuncularından ayıboğa - big trader nickini kullanan malum şahıs sosyal medya hesabını kapatmak zorunda kaldı. Bu bağlamda SPK sosyal medya, telegram üzerinden bunları engellemeye çalışsa da mantar gibi türüyorlar, etkin mücadele çok zor.
Gübretaş hissesinde yaşanan olağan dışı fiyat hareketleri sonucu Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında, şirket payları 12/03/2021 tarihinden (seans başından) itibaren 26/03/2021 tarihine (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilmemesine karar verildiği gibi şirket genel kurulunu 08.04.2021 tarihinde yapacağını ve 2020 yılında 220 milyon TL kar etmesine ve 604 milyon geçmiş yıl karı olmasına rağmen nakit kar payı vermeyeceğini KAP’a bildirdi. Temettü yatırımcısı olduğunu belirten matematik dehası, altın avcısı Oğuzhan Şahinkaya enseyi karartmasın zira Gübretaş kuşları genel kurulda bedelsiz sermaye artışı bekliyor. A planından B planına geçerek şişen fiyatlar karşısında bedelsiz sermaye artışı sonucu bölünüp tekrar eski fiyata dönüş ve iki kat gelir hedefleniyor olabilir.
Aynı şekilde İhlas grubu şirketlerinde gün geçmiyor ki mağduriyet olmasın. Tüm halka açık şirketlerinde borsa tefecileri ve malum şahsılarla komisyon karşılığı yapıldığı iddia edilen bedelli operasyonları sonucunda hisseler sermayelerini %100’ün üzerinde nakit arttırmalarına rağmen maalesef rekor kıran borsada negatif seyrediyor. Halka açıklığı %80’lerin üzerinde olan İhlas grubu şirketlerinde yıllardır küçük yatırımcının sırtından geçinen patrona dünya ne güzel.
Tütün memurluğundan holding sahipliğine yükselen Sönmez ailesine ait neredeyse faaliyet göstermeyen, kira geliri dışında düzenli geliri ve çimento iştiraki dışında değerli iştiraki olmayan tekstil fabrikalarının hisselerindeki çıldırtan yükseliş de gözden kaçmasın. Sönmez Pamuklu hisseleri pandemi sonrası 3 TL’den 33 TL’ye, Sönmez Filament hisseleri ise 3 TL’den 100 TL’ye yükselmiş. 56 milyon sermayeli 4 TL defter değeri olan Sönmez Filament’in piyasa değeri 4 milyarın üzerinde, 80 milyon sermayeli 1.8 TL defter değeri olan Sönmez Pamuklu’nun piyasa değeri ise 2 milyarın üzerinde. Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi inşaatı için gönülden 75 milyon bağışlayan Celal Sönmez bu durumdan rahatsız olmasına rağmen bağış parasını da çıkartmış olmalı.
Hangisini yazayım ki mesela son örnek VAKKO hisselerinde yaşanan yükseliş. 24 Şubat 2021 tarihinde 6.4 TL olan VAKKO hisseleri bir ay geçmeden 19 liraya yükselince patron da dün itibariyle yüklü bir satış gerçekleştirdi. Pandemi nedeniyle gerileyen satış ve gelirlere rağmen bu yükselişi ekonomi terimleriyle açıklayabilir misiniz?
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta açıkladığı ekonomik reform paketinde halka arzları kolaylaştıracağız dedi. Bu noktada halka açılacak şirketlerde mutlaka ciro, temettü, elde edilen halka arz gelirinin kullanımına yönelik katı kurallar getirilmeli. Ayı şekilde son zamanlarda yapılan halka arz modelleri de kesinlikle değiştirilmeli. Halka arzlarda blok satışlar dışında talep eden yatırımcılara nominal değerin altında dağıtılan 300-500 lotlarla afaki fiyat hareketleri oluşuyor. Örnek olarak Türk İlaç ve Serum, Kontrolmatik Teknoloji halka arzı gösterilebilir.
Tüm bunlar karşısında SPK’dan BİST’e, kanun ve yargılama usullerine, uzmanlaşmış özel yetkili mahkemelere kadar bir dizi düzenleme yapılması şart. Yoksa burada atı alan Üsküdar’a geçmeye, mağduriyetler oluşmaya, yapanın yanına kar kalmaya devam edecek. Borsayı bir yatırım aracı olarak işlerlik kazandırmak için gerekli düzenlemeyi yapmazsak amiyane tabirle burası borsa kim kime korsa söylemi gerçek olmaya devam eder.
Kalın sağlıcakla…