Konuşmalarında şu ifadelere yer veren, Bilal Atik şöyle konuştu:
7 sendika adına ortak bildiri yayınladıklarını ifade eden Bilal Atik, maliyetlere ve tasarruflara değindi.
“MALİYET BEKLENEN TASARRUF MİKTARINDAN FAZLA”
Maliyetin beklenen tasarruf miktarından daha fazla olacağını belirten,”Kamuda tasarruf tedbirlerinin açıklandığı ilk günden itibaren çalışanın emeği ve hakkı üzerinden tasarruf olamayacağını ifade etmiş, Tüm Türkiye’de yaptığımız basın açıklamalarıyla bu yanlıştan dönülmesi çağrımızı yapmıştık.Çünkü bize göre İsraftan tasarruf olur; lüksten tasarruf olur; fazladan tasarruf olur ama azdan tasarruf olmaz; ihtiyaçtan tasarruf olmaz; emeğin hakkından tasarruf olmaz; alın terinin karşılığından tasarruf olmaz. Söz konusu tasarruf olduğunda ilk başvurulacak yer, kamu çalışanlarının haklarını budamak olmamalıdır. Bu düşünceyle de Tasarruf genelgesinin kamu çalışanları aleyhine olan düzenlemeleri ile ilgili hukuki süreçler başlatılmış olup süreci titizlikle takip ediyoruz. Hukuki süreç devam ederken tüm platformlarda çalışanın hakkı için mücadelemizi sürdürüyoruz.Bugün de burada tasarruf genelgesi tedbirleri kapsamında Bursa Uludağ Üniversitemiz tarafından servislerin kaldırılmasını protesto etmek ve meseleye çözüm istemek adına toplanmış bulunuyoruz.Toplu taşıma olan yerlerde personel servislerini sonlandırmanın da kamuya hiçbir faydası olmayacağı gibi aksine zarar getireceği açıktır.Personel servislerinin kaldırılmasının toplamda 85 milyon TL tutarında bir tasarruf sağlayacağı ifade edilmektedir. Ancak servis hizmetinden faydalanan personele verilecek ulaşım kartları, artacak akaryakıt masrafları ve iş gücü kaybı dikkate alındığında ortaya çıkacak maliyetin beklenen tasarruf miktarından çok daha fazla olacağı görülmektedir.”sözlerine yer verdi.
“TOPLU SÖZLEŞMENİN ÖZERKLİĞİ YOK EDİLİYOR”
Toplu sözleşmenin özerkliğinin yok edildiğini belirten, “Bunun yanında servis hizmetlerine yönelik olarak alınmış toplu sözleşme kararlarının da böyle bir çalışma ile iptal ediliyor olması, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların keyfiyetle iptal edilmesi, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar, diğer toplu sözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır.Bir diğer önemli husus ve mağduriyet ise üniversitemiz bünyesinde yer alan Hastanemizin Güney Marmara’nın en büyük eğitim araştırma hastanesi olması hasebiyle personelin servis hizmetinden yararlanamaması ve şehir içindeki toplu taşımada yaşanacak aksaklıklar sonucu acil, ameliyathane , yoğun bakımlar gibi bir saniyenin bile insan yaşamına müdahalede çok önemli olduğu sağlık hizmetlerinin can damarlarında aksamalara, problem çıkmasına ve huzursuzluğa yol açacağı hem personeli hem de vatandaşlarımızı mağdur edeceği aşikardır.Hal böyleyken hem çalışanlarımızı hem de vatandaşı mağdur etmemek adına derhal yapılan yanlışlıktan geri dönülmelidir.
Bazı Büyükşehirlerde Üniversiteler Belediyelere başvuru yaparak toplu taşıma yapılırken personelin ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağını sorulmuş ve belediyelerden gelen olumlu veya olumsuz cevaplar üzerine servis hizmeti ile ilgili yeniden değerlendirmeler yapmıştır.
Üniversitemizde bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesine yazılı olarak başvurmuş fakat her ne hikmetse bir türlü cevap verilmemiştir.
Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bozbey’e sesleniyoruz. Siyasi rekabet yerine millete hizmet önceliğiniz olsun. Üniversitemiz eğitim ve sağlık çalışanlarımız mağdurdur. Kimsenin keyfini bekleyecek bir durumumuzda yoktur. Bir an önce bürokrasiyi işletin ve gereğini yapın. Büyükşehir Belediyesi tarafından Üniversitemize cevap verilmemesi eğitim ve sağlık hizmetlerini de aksatacak bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bu yanlıştan dönün. Keyfi davranmaktan vazgeçin vatandaşın sağlığı ve çalışanların huzuru ile oynamayın.”diye ekledi.