İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan detaylar:
İsrail'in Vahşeti ve Uluslararası Toplumun Tutumu
Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değinerek, 7 Ekim'den beri devam eden bu vahşetin bir "turnusol işlevi" gösterdiğini belirtti. 21 binden fazla masum Filistinlinin hayatını kaybettiği bu saldırıların karşısında, kimin gerçekten insan hakları ve onurunu savunduğunun ortaya çıktığını ifade etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden uluslararası basın kuruluşlarına, Avrupa Birliği'nden gazeteci örgütlerine kadar birçok kurumun bu krizde sınıfta kaldığını söyledi.
İsrail'in Nazi Kampları ve Netanyahu'nun PolitikalarErdoğan, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını Nazi kamplarının izlenmesine benzeterek, Netanyahu'nun politikalarını Hitler'den geri kalmayan bir zulüm olarak nitelendirdi. Hitler'in zamanında yaşananların bugün İsrail tarafından tekrarlandığını ifade etti. Ayrıca, İsrail'in bu zulmü sürdürmek için batıdan aldığı desteklere dikkat çekti.
Erdoğan, İsrail'e karşı duran herkese yönelik uluslararası alanda bir cadı avının başlatıldığını belirtti. Gazze'yi savunan bilim insanları, akademisyenler ve eleştiri yapanların baskı, şantaj ve tehditlere maruz kaldığını dile getirdi. Aynı zamanda, özgürlüklerin beşiği olarak nitelenen yerlerde özgürlük, demokrasi ve düşünce özgürlüğünün baskı altında olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Duruşu ve ÇağrıErdoğan, Türkiye'nin Gazze halkıyla sergilediği dayanışmanın altını çizerek, bu insanlık imtihanında Türkiye devletinin ve milletinin samimiyetini ortaya koyduğunu ifade etti. Ayrıca, Gazze'ye destek olmak için Türk üniversitelerinin kapılarının bilim insanlarına açık olduğunu belirtti. Türkiye'nin, Gazze'deki zulme karşı mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.