ü
Erdoğan, genel başkan vekili Efkan Ala ve genel başkan yardımcıları Ali İhsan Yavuz ile Yusuf Ziya Yılmaz'ın bu görüşmeleri yürüttüğünü belirterek, "İllerimizi, büyükşehirlerden başlamak üzere davet ediyor, görüşlerini alıyoruz. Ankara, Adana, İzmir ve Pazar günü İstanbul'da toplantı düzenledik. Şimdi yarından itibaren tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ay sonuna kadar aldığımız temayüllerin neticelerini açıklamaya başlayacağız. Cumhur İttifakı'nda ilçelerde kimlerle gireceğiz, Meclis üyeliklerinde kimleri belirleyeceğiz, bunları arkadaşlarımız birer birer görüşüyor. Şu ana kadar sıkıntısız bir çalışma yürütüyoruz. Kavga ve gürültü yok, rahatız. Diğer ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Kavgayla, gürültüyle bir yere varılmaz. İnşallah sonu iyi olacak."
Amerika'nın büyük sorumluluğu var
İsveç'in NATO üyeliği konusunda şu açıklamalarda bulundu: "Gerek Amerika'nın F-16 konusu, gerekse Kanada'nın verdiği sözleri tutması noktasında beklediğimiz olumlu gelişmeler, inanıyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakışını hızlandıracaktır."
Gazze'deki durumu değerlendiren Erdoğan, "Adil bir dünya mümkün, ama Amerika’yla değil" ifadelerini kullanarak, "Daha adil bir dünya için adil adımlar atmak şart. Amerika Birleşik Devletleri’nin bu süreçte tarihi bir sorumluluğu olduğuna ve bunu yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. O sorumluluk İsrail’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliamı durdurmaktır. Biden ile görüşmemizde ABD’ye o tarihi sorumluluğu hatırlattım. Tüm dünyanın beklediği o tavrı takınmaları çağrısında bulundum."
Gazze konusunda sessiz kalan bazı İslam ülkelerine yönelik olarak Erdoğan, "Herkes kendinden sorumludur. Başkalarının sessizliğinin hesabını biz vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği'nin Ukrayna ve Moldova ile katılım müzakerelerine başlaması ve Gürcistan'a 'aday' statüsü vermesi sorularına ise Erdoğan şu cevabı verdi: "Onlarla bir süreç başlatılacak, onlar da oyalanacak. Bu ülkelerin hiçbiri, bir Türkiye değil. Avrupa Birliği’nin, bundan sonra Türkiye’nin konumunu iyi değerlendirmesi lazım. Artık AB, bu yanlıştan vazgeçmelidir."
Hamas terör örgütü değil
Hamas konusuna da değinen Erdoğan;
''Hamas'ın terör örgütü olmadığını ve bir siyasi parti olduğunu defalarca söyledim. Yine söylüyorum. Bir siyasi parti olarak da kazanacakları hakların mücadelesini vermektedirler. El Fetih ile Hamas’ı, yani İsmail Heniyye ile Mahmud Abbas'ı makamımda bir araya getirdim.''
''Medyaya da zaten o görüşme yansımıştı. El Fetih ile Hamas'ın görüşmemesi diye bir durum söz konusu değil. Görüşüyorlar, bu görüşmeleri daha ileri taşımaları da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptığımız ve yapabileceğimiz çok şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü El Fetih ile Hamas’ın birbiriyle barışık yaşaması şart. Şu anda Hamas denince Filistin konuşuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler. Bizim şu anda bu birlikteliği korumak ve bu birliktelikle beraber de inşallah bu işi bir sonuca kavuşturmanın gayreti içinde olmamız lazım. Neticeyi de böyle almamızın gereğine inanıyorum.''
''Şu anda bütün derdimiz Gazze’den yaralı ve hastaların ne kadarını ülkemize alabiliriz, ülkemizde bunların tedavilerini yaptırabiliriz… Ondan sonra bu saldırılar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze’nin inşa ve ihya çalışmaları olacak. İslam dünyasını, bunun için seferber etmemiz lazım. Bu konuda da biz yine görev almaya, inşa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu görüştüğümüz Körfez ülkeleriyle, İslam İşbirliği Teşkilatı’yla değerlendiriyoruz.'' ifadelerini kullandı.
ü