Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vurguladığı gibi, dezenformasyon demokrasiyi zedeliyor, bireysel hak ve özgürlükleri hedef alıyor ve toplum üzerinde yıkıcı etkiler bırakıyor. WEF raporu, bin 400 risk uzmanı, politika belirleyiciler ve sektör liderlerinin görüşleri ile hazırlanarak dezenformasyonun küresel düzeyde ciddi bir tehdit olarak algılandığını ortaya koyuyor.
Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik içerikler
WEF-Avrupa Risk Yönetimi Lideri Carolina Klint, konuyla ilgili olarak, "ChatGPT gibi arayüzlerin veya daha büyük ölçekli yapay zeka modellerinin ve kamuoyunu manipüle etmeye yönelik içeriklerin kolay erişilebilirliğini düşünelim. Bu açıdan dezenformasyonun kısa vadede en büyük risk olarak sıralanması şaşırtıcı değil" değerlendirmesinde bulundu.
Okuryazarlığına yeni bir boyut kazandırıyor
Sosyal medyanın dezenformasyonun yayılmasında en sık kullanılan araç olduğu raporda belirtilirken, Türkiye'nin bu konudaki çabaları da öne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, dezenformasyonla mücadele konusunda kararlı bir tutum sergileyerek dijital medya okuryazarlığına yeni bir boyut kazandırıyor.İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dezenformasyonla mücadele konusundaki çabaları şu sözlerle ifade etti: "Dezenformasyonla mücadele konusundaki kararlı tutumumuz, dijital medya okuryazarlığına yeni ve kurumsal bir boyut kazandırmıştır.”
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ise doğru bilgiye ulaşmada önemli bir rol oynayarak asılsız iddiaları çürüterek gerçeği ortaya koymak için çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'nin hedefi, her alanda dezenformasyonun önüne geçmek ve doğru bilgiye ulaşılmasını sağlamak.