Gazze’de yaşananların insanlık adına bir trajedi ve medeniyet adına bir utanç olduğunu belirterek, " Bugün 21’inci yüzyılda bu insani felaket durdurulamıyor. Bu insanlık için bir trajedi ve medeniyet için bir utançtır. Hiçbir gerekçe çatışmanın devam etmesini, hiçbir mazeret de sivillerin öldürülmesini haklı gösteremez. Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli, derhal ateşkes ve savaşın durdurulmasını öncelikli hale getirmeli ve insani yardımın sağlanmasını acil bir ahlaki sorumluluk olarak görmelidir. Gazze halkının bu dünyada yaşamaya hakkı vardır, kadın ve çocuklara yakınları tarafından bakılmalıdır. Gözaltına alınan tüm kişiler serbest bırakılmalı ve sivillere zarar veren tüm eylemler durdurulmalıdır. Gazze'de yaşanan felaket, Filistin topraklarının uzun süredir işgal altında olduğu gerçeğinin artık göz ardı edilemeyeceğini, Filistin halkının uzun zamandır arzuladığı bağımsız bir ülke kurma isteğinden artık kaçılamayacağını ve Filistin halkının maruz kaldığı tarihi adaletsizliğin nesiller boyu düzeltilmeden devam edemeyeceğini bir kez daha tüm dünyaya hatırlatmıştır” dedi.
Çin-ABD arasında saygı olmalı çünkü farklı sistemlere sahibiz
Çin-ABD ilişkilerini de değerlendiren Yi, ilişkilerde karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan iş birliğine dikkat çekti. En önemli koşulun karşılıklı saygı olduğunu vurgulayan Yi, “Tutumumuz Başkan Şi tarafından önerilen üç ilkeye dayanmaktadır: karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan iş birliği. Özellikle karşılıklı saygı ön koşuldur çünkü iki ülkenin sosyal ve siyasi sistemleri farklıdır. Sadece farklılıklara saygı duyarak ve farklılıkları tanıyarak iki ülke arasındaki alışveriş sürdürülebilir; barış içinde bir arada yaşama en alt düzeydedir. Çin ve ABD gibi iki büyük ülke arasındaki çatışmaların ve karşı karşıya gelmelerin sonuçları olacaktır. San Francisco toplantısından bu yana Çin-ABD ilişkilerinin geliştirilmesinde, iki ülkenin ve dünya halklarının çıkarları ve istekleri doğrultusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak ABD'nin Çin'i yanlış anlamaya devam ettiği ve taahhütlerini tam anlamıyla yerine getirmediği de belirtilmelidir” ifadelerini kullandı.