BORSA İSTANBUL’DA TEMİZ ELLER OPERASYONU ŞART!

Uzun uğraşlar ve büyük fedakârlıklar sonucunda inşa edilen Yeni Türkiye Yüzyılı’nın kararlı adımları, tüm dünyanın dikkatini hayranlıkla üzerine çekerken, terörden arındırılmış, barış dolu bir Türkiye hedefi de bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış durumda.  Bu cesur politika ve adımlar hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adını tarihe altın harflerle bir kez daha yazdırırken bu kutlu davaya menfaatleri uğruna sızmış olanlar da servetlerine servet katmaya devam ediyor.

Bu yazımı Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir dönem şiir okumaktan haksız yere hapse atılıp günlerini geçirdiği Mekteb-i Yusufiye’den yazmaktayım.

Sayın Cumhurbaşkanı milyonlarca okunan “50 Kuruştan Muradiye Su” isimli köşe yazımı yazdıktan sonra 15 Temmuz hain darbe girişimini bana haber verdi dediği eniştesi olan Ziya İlgen’i göndererek selamını ve desteklerini ilettiği günden bu yana kamuoyunu tarafsız ve korkusuzca bilgilendirmeye devam ediyorum. Bu bağlamda Kraliçenin Gülü Abdullah Gül , Bilderbergci Ali Babacan, CİASETÇİLER, Çınarın Altında Çınar Bitmez (Ahmet Davutoğlu) başlıklı makaleler, Enerji Piyasası ve Borsa temelli yazılarım okuyucular tarafından çok yakından takip edilmektedir.

Borsa temelli yazdığım köşe yazıları attığım tweetler oligarşik bürokrasinin içine çöreklenmiş bazı AK Partili olduğunu iddia eden bürokrat, siyasetçi ve borsadaki güçlü uzantılarını çok rahatsız etmiş olacak ki; attığım bir tweet nedeniyle kendi ayağımla ifadeye gitmeme, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmamasına rağmen Bursa H Tipi Cezaevinde alt sınırı 1 (bir) yıl üst sınırı 3 (üç) yıl olan Bankacılık Kanunu m.74 ve m.158’e muhalefetten bir haftadır tutukluyum.

Halihazırda Emlak Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve halka açık 1000 Yatırımlar Holding A.Ş.’nin ortağı Av. Mustafa Saim Birpınar’ın babası Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar’ın , iki kez evime gelerek Kültür Bakan Yardımcınız Batuhan Mumcu  ve borsada küçük yatırımcıları pandemiden bu yana küçük yatırımcıyı mağdur eden Enver Çevik isimli borsa manipülatörü hakkında haber yapmamam, yazı yazmamam için tarafımı tehdit etmiştir. Zira Prof. Dr. Mehmet Emin Binpınar’ın oğlunun ortağı olduğu 1000 Yatırımlar Holding A.Ş.’nin bir diğer ortağı da Enver Çevik’in hakim hissedarı olduğu Lydia Yatırım Holding A.Ş.’dir.

Bu konu ve haksız isteklerle ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan attığım bir tweet sanki Emlak Katılım Bankasının tüzel kişiliğinin itibarına saldırılmış gibi gösterilerek ve yargı silah olarak kullanılarak usul ve yasaya son derece aykırı şekilde ikametgahım olan Bursa iline talimat yazılmak yerine ifademin alınamaması bahane edilerek hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama emri ve tutuklama kararı çıkarılmıştır. Hatta bu karar henüz verilmeden ODA TV isimli medya kuruluşu hakkımda yakalama ve tutuklama kararı verilerek polis eşliğinde İstanbul’a götürüldüğümü yazdı. Yeni Türkiye Yüzyılı’nda Çağlayan Adliyesi’ndekilerin çok iyi bildiği üzere takipli şikayetler ve ısmarlama haberler ile alt sınırı 1 yıl olan suçtan dolayı bir tweet nedeniyle tutuklanmama karar verildi.

Buradan sitem ederim ki, başta ittifak ortağı olmak üzere herkes evlatlarına sahip çıkarken bizim de ödülümüz haksız yere tutuklanmak oldu.

Borsada haksız kazanç elde etmek üzere bir araya gelen bürokrat, siyasetçi, spekülatör, halka açık şirket patronlarının eylemlerinde mızrak artık çuvala sığmadığı gibi ticari hayatın olağan akışına aykırı halka arz, şirket birleşmeleri ve diğer işlemler artık regülatör kurumların gözü önünde alenen yapılmaktadır.

Buzdağının görünen yüzünü görmeniz için küçük bir örnek vermek gerekirse, iki yıl önce 50 Bin TL maaşla Turizm Bakanı Özel Kalem Müdürlüğü yapan ve halihazırda bakan yardımcısı olan Batuhan Mumcu, SPK’dan defalarca ceza almış Enver Çevik ile eşi Neslihan Mumcu üzerinden ortak olarak çok büyük bir servet elde etmiştir.

Türkiye’nin En Zengin Bürokratı olarak dikkat çeken Batuhan Mumcu, Neslihan Mumcu, Enver Çevik, Kemal Akkaya, Emre Çamlıbel, Re-Pie Portföy Yönetim A.Ş.  ilişkileri CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın da tweetlerine konu olmuştur.

Borsada son yıllarda dönen haksız kazançları, makul bir ekonomik ve finansal gerekçe ile açıklanamayacak suça konu işlemleri anlamanız açısından bugünlük eski unvanı MİPAZ yeni unvanı Lydia Yatırım Holding olan şirketin yukarıda isimleri belirtilen kişiler tarafından peçeleme ve namı müstear kullanılarak nasıl alındığını anlatmak istiyorum.

Halka açık Doğan Holding'in %82.29 ortağı olduğu Milpa Ticari ve Sınai Ürünler Pazarlama San. Tic. A.Ş. 22.08.2023 tarihinde Re-pie Portföy Yönetim A.Ş.ye 55 Milyon Dolara satılmıştır. Bu satış sonrası 06.10.2023 tarihinde SPK 8,90 TL üzerinden zorunlu pay alım teklifini bulunmasını kararlaştırılmıştır.

Daha sonra bu şirket 19.01.2024 tarihinde %63.32'si Enver Çevik, %7.18'i Bulls Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. , %4.31'i Kemal Akkaya, %3.95'lik kısmı Neslihan Mumcu'ya satılmıştır. Devredilen toplam hisse adedi 165.341.612 adet olup ödenen para 6.782.312.939 TL'dir. Bu kez SPK 15.03.2024 tarihinde 1 TL nominal değerle şirket payı için 41.02 TL çağrı fiyatı belirlemiştir.

Görüldüğü üzere MİPAZ hisselerinin Re-Pie tarafından 55 Milyon Dolara alınmış dört ay içerisinde şüpheli Enver Çevik ve ortaklarına yaklaşık 200 Milyon Dolara satılmıştır. MİPAZ'ın Lydia Yatırım Holding olarak bugünkü değeri 650 Milyon dolardır.

Burada şu soruları sormak gerekir: Şirketin 06.10.2023’te çağrı fiyatı 8,90 TL iken aradan geçen 5 ay içerisinde 15.03.2024 tarihi itibariyle hiçbir faaliyeti olmayan tabela şirketinin çağrı fiyatı nasıl 41,02 TL olmuştur? Hangi mali veri ya da ekonomik gerekçe bu artışta etkili olmuştur? Enver Çevik ve ortaklarının verdiği 145 Milyon Dolar’ın kaynağı nedir? Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri burada legalize mi edilmiştir? MİPAZ yeni unvanı ile Lydia Holding altın mı bulmuştur?

Aynı kişiler halka açık Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., Link Bilgisayar A.Ş., Selçuk Gıda, TATEN, Lydia Yeşil Enerji şirketlerinde de ortaktırlar ve satın alma süreçlerinde MİPAZ şirketindeki yöntemlerle hareket etmektedirler.

Bu şekilde Enver Çevik gibi yasaklı kişilere yapılan dolaylı alımlara müsaade edildiğinde halka açılma kriterini sağlamayan şirketlerin iştirak, birleşme adı altında dolaylı olarak halka açık hale geldiği ve halka açık şirket sahibi olmaları sakıncalı olan kişilerin bu şekilde yasağı dolandığı ortadadır.

Batuhan Mumcu, Mehmet Emin Birpınar, Enver Çevik, Kemal Akkaya, Emre Çamlıbel ile ilgili hem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hem Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na aynı zamanda MASAK ve SPK’ya yazdığım şikayet ettikten sonra hakkımda alt sınırı 1 yıl olan maddi ve manevi unsurları oluşmayan soyut tehlike suçundan tutuklandım.

Türkiye’nin adalet sistemini ve gelir kaynaklarını kendi çıkarları için kullananlar unutmasınlar ki, adalet bir gün herkese lazım ve yargı Çağlayan adliyesinden ibaret değildir.

Şu cümleyle yazıma son vererek bitirmek isterim; Bu toprakların Muhsin Çelebileri bitmez, zulümle abad olunmaz.

Kalın sağlıcakla…