#Borsa, binlerce insanın hayallerini süsleyen, geleceğe dair umutlar beslediği ve yatırım yaptığı bir arenadır.
Ancak bu kutsal arenada, #HalilGüvener ve #EnverÇevik #KemalAkkaya gibi karanlık figürler yer alır.
Onlar, paranın gücünü kullanarak hisse senetleri üzerinden insanları telkin eder, fakat gerçek niyetleri kendileri için salkımı yutmaktır.
Rahmetli dedenin de dediği gibi, “Ele verirler telkini, kendileri yutar salkımı.”
Bu vampirlerin stratejileri hep aynı: Bir yandan insanlara umut telkin ederler, yatırımın güzelliklerinden, kazanç potansiyelinden bahsederler.
Ancak bu sahte vaadlerin ardında, kendilerine koca bir servet kurma planları gizlidir.
İnsanın duygularını, korkularını ve hırslarını ustaca kullanarak, onlar için en değerli varlığı olan paralarını ellerinden alırlar.
Yatırımcıları süslü sözlerle etkileyip, manipülasyonlarla fiyatları yükseltirler, ancak asıl amaçları bu yükselişten kendilerine kazanç sağlamaktır.
Bu iki manipülatör, insanlara telkinde bulunarak yönlendirdikleri hisselerde, sanki bir dost eli uzatıyormuş gibi görünürler.
Oysa ki, asıl amaçları bu hisse senetlerinin arkasındaki gizli kazancı toplamaktır.
Para uğruna vicdanlarını, insanlıklarını satanlar, en büyük zararı kendi ruhlarına verirler.
Başkalarını kandırarak kazandıkları her bir kuruş, aslında kendi değerlerinden, insaniyetlerinden çaldıklarıdır.
Ne yazık ki, onların dünyasında her yol, cüzdanlarını doldurmaya çıkar.
Bu vampirlerin hayatında en büyük silah, parayla satın alınabilen kişiliksiz ruhlardır.
Borsa tahtalarının başında ellerinde tuttukları bu güçle, sadece borsa dünyasında değil, emniyet ve yargı gibi devletin temel taşlarında da kök salmışlardır.
Parayla satın aldıkları kişilikler, onların emellerine hizmet eder, adaleti çiğner, hakikatleri saptırır. “Adaletin terazisi şaşarsa, toplumun vicdanı susmaz.”
Bu dünyada telkini verip salkımı yutanlar, her zaman kendi emellerine ulaşacaklarına inanırlar.
Ancak bilmedikleri bir gerçek var: Hırsla yutulan her salkım, bir gün boğazlarına düğümlenir.
KALIN SAĞLICAKLA...