Eğer duyarsızlaşırsak İsrail'in suçlarını normalleştirmiş oluruz
İsrail'in katliamları gizlemek için büyük bir çaba sarf ettiğini kaydeden Altun, bu amaçla devlet eliyle kapsamlı bir dezenformasyon politikası sürdürüldüğünü söyleyerek, "Oysa nasıl ki İsrail'in normalleştirmeye çalıştığı vahşiliklerine, barbarlıklarına ve soykırım girişimlerine karşı duyarsız kalmamamız gerekiyorsa, aynı şekilde İsrail'in dezenformasyon kampanyalarına karşı da duyarsız olmamamız gerekir. Eğer duyarsızlaşırsak hakikatin ve doğruların yerini yalanlar ve kurgu haberler alır. Eğer duyarsızlaşırsak İsrail'in suçlarını normalleştirmiş, İsrail'in cezalandırılmasının önüne geçmiş oluruz" dedi.
Merkezimiz, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in 200'e yakın dezenformasyonu deşifre etti
Zalim görünmez kılınmaya çalışılmaktadır
Batı medyasının bir kısmının da İsrail'in katliamlarını görünmez kılmaya çalıştığını söyleyen Altun, Batılı medya organlarının birçoğunda yaşanan çatışmaların İsrail'in bakış açısı ile aktarıldığını belirtti. Bu medya organlarının, İsrail'in yaptığı soykırımı örtbas etmek için farklı strateji ve taktikler uyguladıklarına dikkat çeken Altun, "Her şeyden önce ayrıştırıcı bir dil kullanıyorlar. Bu tür medya organlarında, Filistin halkı küresel çapta 'yabancı', 'öteki' ve 'geri kalmış' bir topluluk olarak lanse edilirken; İsrailliler ise 'ilerici', 'modern' ve 'Batılı' bir toplum olarak tasvir edilmektedir. İsraillilerin ölümleri İngilizce manşetlerde, 'cinayete kurban gitti' şeklinde yer bulurken, Gazze'de katledilen masumlar için 'öldü' ibaresi kullanılmakta ve katil gizlenmeye çalışılmaktadır. Filistinliler, bu şekilde Batılı medya organlarında insani vasfı olmayan varlıklar gibi tanıtılmaktadır. Böylelikle, bu haberleri okuyanların mazlumla özdeşlik kurması engellenmeye çalışılmakta, zalim görünmez kılınmaya çalışılmaktadır" dedi.