12 ay içinde her üç çalışandan biri işini değiştirmeyi düşünecek

"Work Reimagined" adlı araştırmada, işverenlerin ve çalışanların iş hayatındaki tercihleri ele alındı. İş dünyasındaki değişimlerin salgının kalıcı etkilerinden daha fazlasını içerdiği belirlendi. Araştırmaya göre, işverenler kararlarını sadece iş gücü baskıları değil, aynı zamanda ekonomik ve jeopolitik baskılar perspektifinden de değerlendiriyorlar. İşverenler için en büyük riskler arasında enflasyon, ekonomik yavaşlama, zayıflayan piyasa talebi ve jeopolitik istikrarsızlık bulunuyor.

İyi maaş yüksek refah esnek çalışma talepleri

Araştırmaya katılan işverenlerin, yeteneklere erişim ve hibrit çalışma modelleriyle üretken kalma konusunda endişeleri devam ediyor. Yüksek enflasyon ve yaşam maliyeti ortamında çalışanlar, daha iyi maaş, özel paketler, yüksek refah ve esnek çalışma talepleriyle iş dünyasından beklentilerini artırıyorlar.

Araştırmada ortaya çıkan bir diğer önemli bulgu, çalışanların yüzde 34'ünün önümüzdeki 12 ay içinde iş değiştirmeye istekli olduğunu gösteriyor. İşverenlerin yüzde 57'si daha zorlu bir ekonomik ortamın çalışanların yeni iş arama olasılığını azaltacağına inanıyor.

Uzaktan çalışma daha fazla tercih ediliyor

Uzaktan çalışma konusunda ise hem işverenler hem de çalışanlar, haftada 2 veya 3 gün uzaktan çalışmayı tercih ediyor. Ancak çalışanların yüzde 50'si haftada bir günden fazla ofiste bulunmak istemiyor, yüzde 34'ü ise tamamen uzaktan çalışmayı tercih ediyor.

Esneklik gösteren şirketler daha ön planda

Sonuç olarak, iş dünyasında esneklik sunabilen şirketlerin yetenek kazanma ve elde tutma olasılıklarının arttığı, çalışan bağlılığını destekleyen etmenlerin başında ise anlamlı projeler sunmanın geldiği belirtiliyor. Çalışanların yüzde 66'sı, işlerini daha anlamlı kılan projelerde yer almanın memnuniyetlerini artıracağını ifade ediyor.